Türkiye’de kişi başına düşen “okuma zamanı” (bu nasıl ölçümdür o da ayrı bir tartışma konusu elbet) iki dakika olarak “belirlendi”. Bu “belirleme” sapma payı ölçümü yapanların hanesine kaydedilsin.
“Seninle bir dakika” adlı Semiha Yankı şarkısıyla ilk örovizyon yarışmasının sonunculuğunu hatırımızda tutarak, seninle iki dakika performansını nasıl yakaladığımız üzerinde duralım.
Sosyal medya hayatımıza girmeden evvel milyonlarca kişinin günde bir dakika bile “okuma”dığını iddia edebilirdik elbet lakin sosyal medya sayesinde ahali başını ekrandan kaldırmadan “okuyor, okuyor, okuyor.” Okuduğundan ne anladığı elbette ayrı bir konu.
Latife bir yana araştırma konusu olan okuma, bir kitabın sayfaları arasında yapılan okuma.
Çarşamba günü yayınladığım yazıda eğitim dünyasının “okuma performansı” üzerinde durmuştum. Bugün de ebeveyn ve çocuk ilişkisini okuma izleği üzerinden sürelim.
Kitap ile buluşmanın en uzun ve rahat zamanı yaz tatilleridir.