Gelir dağılımı arasındaki uçurum giderek büyüyor.
Dünyanın nimeti, birkaç sülalenin öğünü.
Zenginler yemelere doyamıyor, milyarlarca insan hayata hiç
dokunamadan açlıktan ölüyor.
İngiltere Oxford Üniversitesi bünyesinde, yoksulluk üzerine
çalışmalar yapan sivil toplum örgütü Oxfam bir rapor yayınladı.
Çarşamba günü başlayan Davos zirvesinde zenginler ile fakirler
arasındaki uçuruma dikkat çekmek niyetiyle...
Zenginin malı züğürdün çenesini yormasın, yüzde 1'lik kesimin
dünyanın geri kalanından daha zengin olduğu bir dünya, dünya olarak
kalmaz demek istiyor rapor.
Dünya kamuoyu raporu nasıl gördü bilmiyorum. Türkiye'de rapor, Acun
yarışmalarının binde biri kadar “görülmedi”.
Raporlar yayınlanıyor, yayınlandıkları ile kalıyor. Çünkü rapordan
çıkan neticeler konusunda, sorumluluk alması gerekenlerin para
hırsı dışında her şeye gözleri ve kulakları kapalı.
Dünyanın yüzde 1'lik kısmının serveti 2009 yılında dünyanın toplam
zenginliğinin %44'ünü oluştururken bu rakam 2014'te %48'
ulaştı.
Rapora göre zenginlerin payı artmaya devam edecek. Merhum Necip
Fazıl'ın mısralarını hatırlamanın tam zamanı:
Allah'ın on pulunu bekleyedursun on kul;
Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.
Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa;
Yaşasın kefenimin kefili karaborsa!
Zenginin malı züğürdün çenesini yorduğu sürece, bütün çıkış
kapıları iptal. Zenginin malı bizzat zenginin derdi olmalı.
Herkes kendi çocuklarının yarınını düşünüyor. Kendi çocuklarının
yarını için mal biriktiriyor, en iyi okullarda okutabilmek için
tasarruf yapıyor. Oysa kendi çocuklarımızın yarını, dünyadaki fakir
çocukların yarınına bağlı.
Fakirlerle zenginlerin aynı mekanda ve aynı zamanda yaşadığı
yarınlar inşa edebiliyor muyuz, edemiyor muyuz? Bütün mesele
bu.