Kültür ve Turizm Bakanlığı aydınları bir araya getiren toplantılar yapıyor. Geçen yıl Şura yapıldı, bu yıl Çalıştay düzenlenmiş. Miş diyorum çünkü Kültür Bakanlığı’nın düzenlediği Çalıştay’dan Doğan Hızlan’ın köşe yazısı üzerinden haberdar oldum. Allah uzun ömürler versin Doğan Hızlan da olmasa bizi “biz” ile buluşturacak kimseler olmayacak.
Çalıştay’ın Gündelik Hayat komisyonunun alt başlıklarına baktığımda çok şaşırdım. “19. Asırda Gündelik Hayat” başlığını taşıyan kitaplardan biri alınmış, oradaki başlıklar alt alta yazılmış ve buna göre davetli listesi oluşturulmuş sanki.
Gündelik hayat üzerine bir komisyon kurulup tartışılacaksa, tartışma bir kavram eşliğinde yapılmalıydı diye düşünüyorum. Gündelik hayat dediğimiz meselenin ucu bucağı yoktur. Mesela aile bireylerinin gündelik hayatı: 20. yüzyıldan 21. yüzyıla değişimin izi başlığını düşünelim...
Burada tarihçiler 20. yüzyıl gündelik hayatına, çocukların, kadınların gündelik hayatına dair bilgiler verecek.
Savaş yüzyılında kadınların ve çocukların mağduriyetini anlatan romanlar üzerinden edebiyat bilimcilerin görüşlerinden haberdar olacağız. Dolayısıyla romanlara girmiş olan 20. yüzyılın savaş atmosferi, gündelik hayat üzerinden okunurken; günümüzün savaşlarının, işgallerinin gündelik hayatı etkileyen veçhelerine odaklanma imkanı bulunmuş olacak.
Bu minvalde sosyologlar 20. yüzyılın ev ve iş zamanı ile 21. yüzyılın ev ve iş zamanının değişen yapısını anlatacak. (Savaşlar, kadınları iş gücü olarak ev dışı çalışma zamanına çekmişti.)