Fatma Barbarosoğlu Yeni Şafak Gazetesi

Pazarlama tekniği olarak “gerçek hayat hikâyesi”...

Geçmişi, ağrısı ve sızısı ile değil de nostaljik soslar eşliğinde ele alanlar, seyirlik malzeme olarak görenler, seyretmeye doyamayanlar için hayat çok güzel. Sorusu yok, sorun alanı yok. Bir Sezen Aksu...

02 Şubat 2024 | 294 okunma

Geçmişi, ağrısı ve sızısı ile değil de nostaljik soslar eşliğinde ele alanlar, seyirlik malzeme olarak görenler, seyretmeye doyamayanlar için hayat çok güzel. Sorusu yok, sorun alanı yok. Bir Sezen Aksu şarkısı gibi… “Ah ne kahraman, ne cesur/ Ne güzel çocuklardık.”

Gündelik hayatın içinde bir sorun ile karşılaşınca da şikâyet makamına hızlı bir geçiş: “Biz ne ara bu hale geldik?”

Pardon! Hangi ara!

Ara dediğiniz “ara”da neredeyse yüzyıllar var. Bugün izini süremediğimiz, göremediğimiz pek çok şey matbuat modernleşmesi ile başlamıştı zaten. Dijital modernleşme ile hızlanan değişime yeni dinamikler eklendi.

Değişimin izini sürmek üzere bu yazı için bir kavram seçtim: “Gerçek hayat hikâyesi”.

Karantina günlerinde hayatımıza psikiyatrist yazarın, hastalarının hikâyesini faş ettiği romanlarından uyarlanmış diziler girdi. Önce TRT’de “Masumlar Apartmanı”. Sonra arkası geldi. Esasında çok daha önce başlamış psikiyatrisin danışanlarının hikâyelerini ekranlara taşıması. Bendeniz karantina gönlerinde takıldım ekrana.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
21. yüzyılı kim temsil ediyor? Aptallar ve aptallıklar mı? 22 Kasım 2024 | 44 Okunma 19. yüzyıl epidemiye âşık, 21. yüzyıl laboratuvarda üretilmiş virüslerin eseri/esiri 15 Kasım 2024 | 98 Okunma Şiir Cumhuriyeti’nin o yalnız vatandaşları, merhaba... 08 Kasım 2024 | 202 Okunma Dizilerde Türk bayrağı... 01 Kasım 2024 | 308 Okunma Verilen hediye geri alınır mı? 25 Ekim 2024 | 141 Okunma