Ben onu duymazdım. Ben onu görmezdim. Ben onu...
Önce duydum. Sonra dönüp baktım. Bakınca… Kulağındaki alete, cep telefonu denen nesneye derdini döküşü içimi oydu.
Ben onu duymazdım. Duyacak halim yoktu esasında.
Hastaneden ayrılırken bugün banka işlemi yapmayın dediler. Evrak filan doldurmayın. Banka ile ne işim olur. Hastane personeli en mühim işler bahsine bir tek imzayı koymuştu. En tehlikeli imza nerede olur? Bankada mı?
Esasında bugün hiç kimseleri dinlemeyin, kimsenin hikâyesine bodoslama dalmayın da demeleri gerekiyordu.
“Sizi eve götürecek kimse var mı?” dediler. Var demedim. Yok da demedim. “Ben giderim” dedim.