Günlük hayatımızda pek çok kelime kullanırız. Ne ki çoğunun
anlamı üzerine hiç düşünmeyiz bile. (Niye düşünelim ki “aynen” diye
sihirli bir kelimemiz var artık.)
Türkiye'de abuk sabuk kitaplar çok satanlar listesinden inmez iken
elin Fransız'ı “Büyük Erdemler Risalesi”ni okumalara doyamıyor.
Aşağıdaki tanımlar “Büyük Erdemler Risalesi”nden.
“Sahte ve gerçek: Karşıtı karmaşıklık değil, kopya ve
sahtedir.”
“Sadelik ve cömertlik: Cömertlik, bencilliğin karşıtıdır, sadelik
ise narsizm ve kibrin karşıtı...”
“Kendini yargılamak kendini ciddiye almaktır elbette. Sade kişi
kendi hakkında bunca soru sormaz. Kendini olduğu gibi kabul ettiği
için mi? Bu bile çok şey söylemektir. Kendini ne kabul eder ne de
reddeder. Kendini sorgulamaz, kendi üzerine düşünmez, kendini ele
almaz. Kendini ne över ne küçümser... Ne yapıyorsa yapmaya devam
eder, her birimiz gibi, ama burada söylem konusu olacak bir şey
göremez, yorumlanacak hatta üstünde düşünülecek bir şey bile
göremez. Ormandaki kuşlar gibidir o, her zaman hafif ve sessiz,
şakırken bile, konarken bile...”