Yer Maltepe Park. Yerlere kadar uzanan pardösüleri, bellerine
kadar inen başörtüleri ile iki kadın aynı anda cep telefonları ile
iki çocuğun fotoğrafını çekmeye çalışıyor.
Fotoğrafı çekilen çocuklar 9-10 yaşlarında. Onlardan bir metre
uzaklıkta onların kardeşi oldukları her hallerinden belli olan 5-6
yaşlarındaki çocuklar yere çömelmiş bir şekilde ağlıyor. (Belli ki
o fotoğraf karesinden dışlanmış olmak pek ağırlarına gitmiş.)
Kadınlar ağlayan çocuklarına susun bakayım, fotoğrafını çekmeye
çalıştıkları “delikanlı”lara hadi gülümseyin komutu ile istedikleri
pozu elde etmeye çalışıyor. Kadınlar baksana diyor, çocuklardan
daha gürbüz olanı ağzı kulaklarında vermiş olduğu yapay pozu hiç
bozmadan, HANGİNİZE BAKAYIM(!) diye isyan ediyor.
Yarı yıl tatili ile birlikte aileler çocukları için en
gösterilebilir en anlatılabilir aktiviteleri yapmanın derdine
düşmüş durumda.
İyi ebeveyn olmanın yolu öncelikle, çocuğun ile ne kadar
ilgilendiğini cümle aleme göstereceğin fotoğraf ve vidyolardan
geçiyor.
Eğitimli ya da eğitimsiz, fakir ya da zengin fark etmiyor, bazı
anneler çocuğunun her anını kaydedip hazıruna sunma performansı
paydasında eşitlenip bütünleniyor.
“Çocuğumun her anını kaydederim anneleri”ne “sanal meşrep anneler”
diyorum, başörtülü/başörtüsüz, dindar/seküler, çalışan/ev kadını,
hiç fark etmiyor. Bu bir meşrep. Çaresizlikten edinilmiş, herkes
çocuğu ile böyle ilgileniyor aman beni ilgisiz zannetmesinler
korkusundan türemiş bir meşrep, yapacak daha güzel bir şeyler
bulamama endişesi ile sığınılmış bir meşrep, Ama filancanın annesi
diye başlayan çocuklarının denetim cümlelerinden kaçmayı sağlayan
bir meşrep...