Önümüzdeki yılların savaşı, bir toprağı vatan bilenlerle, her yeri çiğnenecek toprak sananların arasında olacak.
“Zeytin Dalı” operasyonunda bütün dünya şu an bizi destekliyor gibi görünüyor. Gibi görünüyor dememin sebebi, medyanın Türkiye aleyhine algı operasyonu yapması yüzünden, Allah muhafaza her şey her an tersine dönebilir.
Malumunuz, küresel sermaye algı yönetimini en kolay medya üzerinden yapıyor.
Algı yönetimini, ülkemizin lehine çevirecek incelikli işlere ihtiyacımız var. Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı gibi, sanatın ve sivil toplumun her kademesinde de adam adama markaja ihtiyacımız var.
2000’li yıllarda şevk ile kurulan Kamu Diplomasisi Birimi çok iyi çalışıyor muhakkak. Nitekim, “Zeytin Dalı” operasyonunun siyasi ayağı çok iyi işledi. Lakin başlangıcın mükemmelliğinin süreç içinde devam edebilmesi için, Türkiye’nin bölge üzerindeki sorumluluğunun sanat üzerinden de anlatılması gerekiyor.
Kamu diplomasisi için sanat ayağının güdük kaldığını başından beri ifade ediyorum. Acıdır ki, aksayan yönleri söylediğiniz zaman size pek kulak veren olmuyor. Sade suya tirit boş iltifatları sıralayanlardan kıymetlisi yok. Oysa en hakiki müttefik doğru eleştirileri yapan yol arkadaşıdır.