Cuma günü yayınlamış olduğum mektubun ikinci bölümünü
dikkatinize sunacağım biraz sonra.
Mektubun satırlarında yol almadan önce sizlerden gelen tepkilere
dikkat çekmek istiyorum. Gelen tepkileri kabaca dört bölümde ele
almak mümkün:
-“Mektubun ikinci bölümünü merakla bekliyorum yorumumu mektubun
sonuna saklıyorum.”(Hikayeyi sondan geriye doğru okumayı
sevenler)
-“Mektup çok dikkatli ve samimi yazılmış anne babaların ibretle
okuması gerekiyor.” (Anlamayı, anlayarak yol almayı tercih
edenler.)
-“Erkeklerden gelen mektuplar çok zayıf herhalde. Hiçbirşey
söylemeyen mektupları niye yayınlıyorsunuz!” (Her türlü sosyal
meseleyi kutuplaşma içinde görmek isteyenler.Bunlara göre genç
kızların mektubu iyi idi ama onlara cevap veren erkeklerin mektubu
zayıf. Tabii köşenin sahibi kadın olunca böyle oluyor.Zaten erkek
köşe yazarları da türübünlere oynuyor.Türübünler hep kadın.)
-“Bu mektuplar bizi bir yere götürmez esas siz ne yapacağımızı
söyleyin.” (Sosyal olayların fiziki meseleler kadar kısa sürede
çözülebileceğini zannedip didaktik yorumları ile ümmeti canından
bezdirenler.)
Uzunluğundan dolayı tek parça olarak yayınlayamadığımız mektubun
ikinci bölümü şöyle: