Okumakta olduğunuz bu yazıyı, İstanbul semalarında bahar bulutlarının dolaştığı bir perşembe sabahında yazıyorum. Birkaç gün önce İstanbul’a şöyle un eler gibi yağmış olan kardan şikayet eden, gelmeyecek mi bu bahar diyen sosyal medya ahalisinin serzenişi kulaklarımda çınlarken...
Modern birey, hayatı ancak takvim yapraklarında yazılı olan “özel-güzel günler” etiketi ile karşılamak istiyor. Fazla Noel filmi seyretmenin bünyede yaptığı yan etki ile midir bilinmez, Aralık sonu yağan kar en sevilendir. Şubat ayında yağan kar ara yıl tatilinin uzamasına vesile. Mart’ta yağan karlar evlerden ırak olsun sitemine maruz kalır her defasında. Mart bahar ayı diye öğrenilmiş, cemreler çoktan düşmüş, o halde bahar gelmeli ve bir daha gitmemelidir. Sanki cümle alem taze bahar dalıdır da tomurcuklarını telef etmekten korkar.
2022’nin İstanbul’a düşen ilk karı sevinçle karşılandı. Aylardan Şubat idi. Rusya henüz...