Fatma Barbarosoğlu Yeni Şafak Gazetesi

Yalan ötesi/ Terörün kanlı yüzü ve sosyal medya iletişimi

Türkiye'mizin adı bir kez daha terörist saldırı ile etiketlendi. Maalesef 2016'nın kanlı mayası 2017'ye de bulaştı. Cumhuriyet tarihinin şimdiye kadar en uzun yılı 2016'nın en uzun ayı olan Aralık'ın son gecesi...

02 Ocak 2017 | 380 okunma

Türkiye'mizin adı bir kez daha terörist saldırı ile etiketlendi. Maalesef 2016'nın kanlı mayası 2017'ye de bulaştı. Cumhuriyet tarihinin şimdiye kadar en uzun yılı 2016'nın en uzun ayı olan Aralık'ın son gecesi ile, 2017'nin ilk sabahını kan ile birbirine eklendi.
Art arda gelen terör olaylarından sonra Türkiye insanı umudunu korumak ile koruyamamak noktasında sallanıyor.
Semboller savaşında insanlar katlediliyor. Yaşanan tam anlamıyla bir semboller savaşı. İçeriğin önemi yok. Etiketi takan, kelimeler üzerinden dağ bayır aşıyor. Aşan aşsın bize ne diyeceğiz de... Onların adeta dijital oyun zevkiyle yaptıkları eylemler, hakiki insanları öldürüyor.
Hakiki dedim de... Der demez bir pişmanlık duydum. Kelimelerin bile kirlendiği bir çağdayız. O kadar vahşi bir imaj savaşı sürdürülüyor ki, kurtaracak kelimemiz kalmayacak yakında.
Kelimeyi koyan, kavramı inşa eden önüne gelen her şeyi deviriyor.
2016'ın kelimesi Post-truth olarak girdi Oxford sözlüğüne, Türkçeye hakikat ötesi olarak çevrildi. Kelime hakikat ötesi ama, yalan ötesi olaylar/durumlar için zihinlerde kod açmayı amaçlayan bir içeriğe sahip.
Kimin kimi ne adına öldürdüğünün, kimin kim için silah çektiğinin belirsiz olduğu yalan ötesi çağlara geldik dayandık.
Dijital çağda kelimeler önemini yitiriyor, ana dilini zengin bir şekilde konuşanların sayısı giderek azalıyor, dolayısıyla sahici etkileşim gücünü kaybediyor. Bütün dünya İngilizce ortak paydasında, komut cümleleri ile anlaşır hale gelmişken, emirlere amade robot kimlikler çıkıyor ortaya. Sanal medya her birimizin içindeki kurgulanmış robot kimlikler için vazgeçilmez sahne gibi.
Her terörist saldırı sonrasında sanal kimlikler eliyle, “meşhur kimlikler”in “ses bombası” tivitler atma gayretiyle duyarlılıklarımız tahrip oluyor. Böylece marazi duygusallıkların ortaya çıkmasına zemin hazırlanmış oluyor.
31 Aralık gece kulübü katliamı ile ilgili olarak tivıtır sayfama gelen tepkiler üzerinden yol alalım istiyorum bu yazı için.
Sabah katliamı öğrenir öğrenmez şu tiviti attım:
Bir kanlı yılbaşımız eksikti. O da oldu. Öldürülen her can için borcumuz var. Geride kalan yakınlarına selam borcu, empati borcu, taziye borcu...
Yukarıdaki tivite çok farklı tepkiler geldi. Göz hizasından iletişim kuran ve diğerlerine göre en aklı başında olan “etkileşimi” birlikte analiz edelim istiyorum.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
21. yüzyılı kim temsil ediyor? Aptallar ve aptallıklar mı? 22 Kasım 2024 | 130 Okunma 19. yüzyıl epidemiye âşık, 21. yüzyıl laboratuvarda üretilmiş virüslerin eseri/esiri 15 Kasım 2024 | 98 Okunma Şiir Cumhuriyeti’nin o yalnız vatandaşları, merhaba... 08 Kasım 2024 | 202 Okunma Dizilerde Türk bayrağı... 01 Kasım 2024 | 308 Okunma Verilen hediye geri alınır mı? 25 Ekim 2024 | 141 Okunma