Fatma Barbarosoğlu Yeni Şafak Gazetesi

Ziyankârın cezasını ikram ile kesmek...

Olay 40 yıl önce geçiyor. Hikâye derin. Mevzu çetin. Bu satırların yazarı biliyor ki herkes kendi meşrebince dahil olacak anlatılana. O halde anlatmaya başlayalım. Afyonkarahisar’ın D. köyünden bir...

19 Temmuz 2024 | 791 okunma

Olay 40 yıl önce geçiyor. Hikâye derin. Mevzu çetin. Bu satırların yazarı biliyor ki herkes kendi meşrebince dahil olacak anlatılana.

O halde anlatmaya başlayalım.

Afyonkarahisar’ın D. köyünden bir çiftçi, Akçaşarlı bir çiftçinin tarlasının üstüne öküzünü sürüyor. Kazara değil. Doğrudan. Neden sebep! Vardır köy yerinde öyle adamlar. Yol yordam bilmezler, izan bilmezler. Hani “Anadolu irfanı” diye son yıllarda dillere pelesenk olan o irfandan hiç nasipdâr olmamışlardır. Her türlü şiddetin vücut bulmuş hali gibi dolaşan bu adamlarla kendi köyünün insanları dahi başa çıkamaz.

Akçaşarlı çiftçinin tarlasına öküzlerini süren, böyle adamlardan biri midir? Bilmiyoruz. Fakat bu hikâyede bildiğimiz bir şey var ki o da öğrendiklerimizi kaç ayrı tarlanın mahsulü olarak kaldıracağımız konusunda zorlanacağımız. Hikâyenin en can alıcı noktası, Akçaşar’ın bir Alevi köyü oluşu. Ve hikâyeyi ziyankâr çiftçinin bizzat kendisinin anlatmış olması.

Akçaşarlı köylü, tarlasının öküzlerin ayakları altında tarumar edilmesiyle ilgili olarak hiçbir şey yapmıyor. “Sen de

bunu niye yaptın ey ademoğlu?” demiyor. Ne şikâyet ediyor ne...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Zaman aynı kalpler farklı: Birinden nur akıyor ötekinden kir ve irin... 13 Eylül 2024 | 203 Okunma Geçmişte bir gün... 06 Eylül 2024 | 143 Okunma Cenaze selfisi ve yeni insan: Phono Sapiens 30 Ağustos 2024 | 1.394 Okunma Zaruret miktarı bahsine masal sosyolojisi üzerinden giriş denemesi 23 Ağustos 2024 | 198 Okunma “Hepimiz kadınız...” 16 Ağustos 2024 | 115 Okunma