Büyüklerimiz “Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir” sözünü
boşuna söylememişler. Hafızamızı biraz geriye çekip, Suriyeli
kardeşlerimiz hakkında başlayan haberlerin içeriğine bir göz atacak
olursak, mevta Emani ve bebeği Halaf’ın niçin hedef seçildiğini
anlayabiliriz. Nitekim son günlerde propaganda kokan videoların
servis edilmesi, Suriyeli gençlerin taciz meselesi ve dahil
oldukları kavgalar, bir Suriyelinin ev sahibini öldürmesi… vb.
haberler medyada sürekli ön planda çıkartılmış ve halkın bilinç
altında kin ve nefret tohumları ekilmiştir. Ne acıdır ki, bu
propagandaların sonunda kalbi kararmış, vicdanı körelmiş caniler
harekete geçmiş, mazlum ve mülteci durumunda olan mültecilere karşı
şiddet eğilimleri başlamıştır.
Eğer mülteciler üzerinden yapılan bu olumsuz propagandalar devam
ederse korkarım yaşadığımız sorunların önünü alma imkânımız
kalmayacak. Sakarya’da iki caninin, Suriyeli bir anneye tecavüz
edip çocuğu ile birlikte katletmesi bu konudaki endişelerimizi daha
da arttırıyor. Anne ile bebeğin cenaze namazında insanları vicdani
duyarlılığa çağıran Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Görmez onlar
mı mülteci bizim vicdanımız mı ifadesi ile birlik beraberlik
çağırısında bulundu. Cenazede gözyaşlarını tutamayan Görmez şunları
söyledi: