Ramazan ayı içinde Tarlabaşı yardım grubunu organize eden Kadir
Bal kardeşimle bir röportaj yapmıştım. Kendisi suça bulaşıp bir
süre cezaevinde kalan kişilerin toplum tarafından tecrit
edildiklerini, bu kişilere el uzatmanın insani bir sorumluluk
olduğunu vurgulamış Tarlabaşı yardım grubunun bu konuda önemli bir
boşluğu doldurduğundan bahsetmişti.
Suç elbette tasvip edilen, sevimli bulunan bir davranış değildir.
Bütün kültürlerde bütün toplumlarda suç kötüler hanesinin bir
parçası olarak görülür ve suç işleyen kişiler cezalandırılır. Suç
olan şey aynı zamanda haramdır. Bu nedenle dinimiz suça eğilimli
kişileri İslam’ın aydınlık yoluna çekerek rehabilite etmeyi ve
onları topluma kazandırmayı tavsiye eder. Nitekim Resulullah,
Mekke’de şiddet, adam kayırma, faiz, içki ve zinanın yaygın olduğu
Mekke toplumunu Kur’an’ın ışığıyla sevgi toplumuna dönüştürmüş ve
bu kimselerin gönüllerini fethetmişti. Bugün bizler onun
takipçileri olarak aynı metotla yola çıkabilir ve bu insanları
dışlamak yerine kucaklayarak topluma kazandırabiliriz. Zira İslam
fertleri insani değerler ekseninde besleyerek suça karşı koruyucu
bir kalkan oluyor.