Söylemler bizlere büyük ebeveynlerimizden miras kalan değerlerdir. Nesilden nesle aktarılan bu ifadelerin içinde yaşanmışlıklarımız ve tecrübelerimiz vardır. Büyüklerimiz hayatı kitap gibi okuyup bize özetlemişlerdir. Fakat bugün olduğu gibi geçmişte de insanların bakış açılarında ortaya çıkan çarpıklık, düşüncelerindeki sapmalar söylemleri de etkilemiştir. Bunlardan bir kaçına değinmek istiyorum:
“Zamana uyacaksın, içkini de içeceksin, ibadetini de yapacaksın, toplum ne yaparsa sen de onu yapacaksın” Bu yaklaşım kişinin bilincini körelten ve donuklaştıran bir yaklaşımdır. Bilindiği üzere, bilinçsiz kitlelerin yürüdüğü yol her zaman girizgahlı olmuştur. Kitleye dâhil olan kişiler, akıl ve iradeleri ile değil duyguları ile hareket eder hale gelmiş ve bütün yaşamlarını taklit üzerine kurmuşlardır. Onlara göre çoğunluğun yaptığı her iş doğrudur ve taklit edilmelidir. Çoğunluğa uyum sağlamayan kişi ise kural bozandır, cezalandırılmalıdır. Yani bu yaklaşımla hareket eden kişi, aklını rafa kaldırıp kitleyi taklit etmeye devam ediyor. Bu durum ne yazık ki onun zamanla körelmesine ve kendisi olmaktan çıkmasına neden oluyor.