Bu yazıya oturmadan önce Google’u kullanarak ‘adalet’ konusu üzerinde sarf edilmiş özlü sözler arayışına girdim. Bizden bir hukuk bürosunun internet sitesi yardımıma yetişti. Başta Kur’an-ı Kerim ve Müslüman şahsiyetlere ait olmak üzere dünyanın dört bir köşesinden 100’ün üzerinde özdeyişi bir araya getirmiş o site.
Sözlerin her birine göz atarken gözlerimin buğulandığını hissettim.
Ona benzer bir göz buğulanmasını dün gecenin bir vakti Hulu platformunda izlediğim bir Amerikan dizisinde de yaşamıştım.
Dizinin adı ‘For the People’ (Halk için)…
Şimdilerde bizde de örneklerine TV kanallarında rastlanıyor, Amerika’da her eve giren ana akım kanallarda yayınlanan dizilerden zaten alışkınım; halkın güven duyması gereken kurumlara bakışında olumsuzluklar yaşandığı dönemlerde TV dizilerinin yardımına başvurulur…
Ana kahramanlarının polis olduğu diziler o kurumun tartışmalı hal aldığı dönemlerde artar sözgelimi…
Gözümü buğulandıran dizi ülkenin en kalabalık kenti olan New York’ta bir mahkemede geçiyor.
Rıza Sarraf’ın da yargılandığı New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde…
Hukuk fakültesini yeni bitirmiş, sonrasında girdikleri baro sınavlarından dereceyle çıkmış genç insanlardan bir bölümü savcılık yapmak diğer bölümü de suçluları savunmak üzere yemin edip mahkeme bünyesinde işe başlıyor.
İlk bölümde bu ayrışarak göreve başlama gününde yaşananları izliyoruz.
Mahkemede uzun yıllardır görev yapmakta olan deneyimli siyahi bir yargıç dizinin birkaç bölüm sonrasında karşımıza çıkıyor.
Başsavcı iddia makamı olarak genç bir savcıyı görevlendiriyor; sanığı savunmak görevi de yine bir başka genç avukata düşüyor.