Televizyon ekranlarına çıkabildiğine göre ‘yasaklılar listesi’nde yer almadığını düşünmemiz gereken biri, bir profesör, kendi ihtisas alanına giren bir konuda görüş açıklarken, iktidarın küçük ortağı ile ilgili eleştirilerde de bulunmuş.
Profesörün eleştirisi kamuoyunun gündemine giren açıklamalara dayanıyor…
Ertesi gün, eleştirdiği parti lideri adına kendisine yöneltilen, içinde “Dilini kopartırız” tehdidinin de yer aldığı sert tepkide “FETÖ’cü” olmakla suçlandı o profesör…
“FETÖ’cü” olmak ciddi bir itham. O ithama muhatap oldukları için binlerce insan cezaevlerinde misafir ediliyor. O ithama muhatap olmak için ise, vaktiyle her çevreden destek görmüş ve bu sayede güç kazanmış bir yapıyla yolların bir biçimde kesişmesi yetiyor.
Yapının yurt içi ve dışında açtığı okulların en üst düzeyde beğeni görmesine bakıp onlara destek çıkılması ya da olumsuz şartlardan etkilenmesinler diye kız-erkek çocuklarına eğitimleri sırasında kalacak uygun yer arıyan anne-babaların başka alternatif bulamadıkları için o yapının yurtlarını tercih etmeleri yeterli bulunuyor.