Parmak hesabıyla seçime bir ay ve birkaç gün kaldı; iyi de seçimin favorisi sayılan ‘Cumhur İttifakı’nda, özellikle de AK Partisi saflarında, hemen fark edilen telaşın sebebi ne?
’Cumhur İttifakı’ içerisinde iki büyük (AK Parti ile MHP) ve bir de küçük (BBP) parti yer alıyor. İki büyük partinin son seçimde (1 Kasım 2015) aldıkları oyların (yuvarlanarak: 49.5 ve 12) toplamının yüzde 60’ın üzerinde olduğu görülüyor. AK Parti genel başkanı Tayyip Erdoğan da, 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan ve ilk kez halkın oy kullandığı cumhurbaşkanlığı seçiminde iki rakibine fark atmış, yüzde 52’ye yakın oy alarak ilk turda seçilmeyi başarmıştı.
Bu seçimlere de favori olarak giriyor AK Parti ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan…
Elbette favori olarak girilen seçimlerden yenik çıkmak da mümkün. Bizim yakın siyasi tarihimizde bunun birden fazla çarpıcı örneği vardır. En çarpıcısı, anketlerin ve gazete manşetlerinin günler öncesinden galip çıktığını ilan ettiği Bedrettin Dalan’ın İstanbul belediye başkanlığını kaybetmesidir (1989).
Favori bilinen partilerin seçimi kaybetmesiyle iktidar değişiklikleri yaşandığı da olmuştur. Bunun en bilineni de, aynı zamanda CHP il başkanı da olan İstanbul’un vali ve belediye başkanı Fahrettin Kerim Gökay’ın CHP İstanbul mitingindeki muazzam kalabalığı göstererek ‘‘İşte Paşam İstanbul’’ diye övündüğü İsmet İnönü’nün 14 Mayıs 1950 seçiminde büyük hayal kırıklığı yaşayarak seçimi kaybetmesidir.
Seçmenin sürpriz yapma alışkanlığı başka demokrasilerde de varlığını çokça hissettirmiştir.