Sanki 18 ay sonra değil de 18 hafta -hatta 18 gün- sonra seçim yapılacakmış gibi bir hava var ülkede; içeride -ve dışarıda da- sandıktan kimin cumhurbaşkanı çıkacağı ve hangi ittifakın iktidar olacağı yolunda derin analizler yapılıyor.
Bunların kiminden hemen haberdar oluyorum, kimi ise dolaylı olarak radarıma takılıyor, geç de olsa bir yerlerde okuyor veya duyuyorum.
Kısa süre önce medyanın da gündemine giren cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili ‘tezim’ AK Parti içerisinde de tartışılmış. Sonunda geldikleri noktayı siyasi açıdan pek akıllıca bulmasam bile duygusallıkları hoşuma gitti.
Bir de siyasiler için “Duygudan mahrum insanlar” derler…
İsterseniz haberi bir internet sitesinde yer aldığı haliyle okuyalım:
“Siyaset kulislerinde ilk kez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dışında bir ismin Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı konuşulmaya başlandı. Gazeteci Yazar Fehmi Koru eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül gibi bir ismin adaylığının düşünülebileceğini yazarken AK Partili bazı milletvekillerinin de yeni senaryolar üzerinde kafa yormaya başladığı iddia edildi. Ancak parti yöneticilerine göre böyle bir olasılık yok. Toplumu arkasından sürükleyen Erdoğan’ın liderliği ile yaklaşık 20 yıllık Cumhuriyet tarihinin beşte birine damga vurduğuna dikkat çeken kurmaylar ‘B planı yok, düşünmeyiz. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde adayımız Erdoğan’ diyor. Erdoğan’ın bugüne kadar seçimlerdeki başarısı bir yana kişisel oyunun AK Parti’nin oyundan fazla olduğuna dikkat çeken bazı yöneticiler de, ‘Erdoğan aday olmazsa kapatıp gidelim’ esprisi yapıyor.”