AK Parti’nin ve özellikle de genel başkanı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın her daim yanında duran yazar ve yorumcuların, Pazar günkü ‘yenilgi’ sonrası yazdıklarını okudukça seviniyorum. Seçim onların zihinlerini açtı, kalemlerini kıvraklaştırdı, daha düzgün konuşmaya başladılar.
Kalemleri ve dilleri sanki çözüldü.
İlk gece, yorumculardan biri, “Ağzımızı kapattınız, söyleyeceklerimizi engellediniz” serzenişinde bulunmuştu.
Ağızlar biraz olsun daha rahat şimdilerde.
Dün, bir gazetede, kendisini “Benim Recep Tayyip Erdoğan’dan başka bir ajandam yok. Olmadı. Allah’ın izniyle olmayacak da. Çünkü Türkiye’nin ‘en doğru ortalaması’nı Erdoğan’ın temsil ettiğini düşünüyorum” cümleleriyle tanımlayan bir yazar, yazısına ‘Bunu da mı konuşmayalım, bu sefer de mi konuşmayalım’ başlığını uygun görmüş.
Herhalde bu yazarımız da şimdiye kadar konuşma konusunda kendisini tutanlardan…