Bazıları yazılarımı çok erken saatte okuma imkanı buldukları için çalışma saatlerimden haberdar, bazılarına benim “Sabah saat 04.00 gibi kalkıyor ve yazımı yazıyorum” diye belirtmem gerekiyor.
Haberdar olan da benim uyardıklarım da şaşırıyor.
Halbuki uzun zamandır toplamda 4-5 saat süren günlük mesaim çok erken saatte başlıyor. Gün boyu yaptıklarım da o yoğun mesainin hazırlığı…
İnsan alışkanlıklarını kolay değiştiremiyor. Sabaha kaydırmadan önceki mesaim daha anlaşılır bir saatte başlıyordu. Hele gazetede köşem varken, baskı saatleri, yazımı belli bir vakte kadar geciktirmeme imkan verdiği ve bu da bana günlük gelişmeleri izleme fırsatı sağladığı için, hiç acele etmem gerekmiyordu.
Yine de yazı göndermede belirlenen saatten geç kaldığımı hatırlamıyorum. Uzun yıllar boyunca bir-iki kez uyarıldığım olmuştur; o da yazıyı yazdığım halde göndermeyi unuttuğum için…
Bazılarının alışkanlığı ‘erteleme’ üzerinedir.