Önce bir dostumdan “Ne oluyoruz?” mesajı geldi; ardından hep tedirgin edici ortamlar sırasında arayan tanıdığımın telefonu yetişti. Sonra da bir yakınımın ısrarla bana ulaşmaya çalıştığını fark ettim.
Evet haberim vardı, ABD büyükelçiliğinin vize başvurularını ertelediği birkaç gün önce kulağıma gelmişti çünkü.
Büyükelçilik vize vermeyi ‘yeni bir duyuruya kadar’ askıya aldığını bir açıklamayla herkese duyurmuş oldu.
Ardından, Türkiye’nin Washington büyükelçiliği de karşı hamleye başvurdu. Hem de, tape hatasına kadar Amerikalıların ifadelerini aynen kullanarak…
İş, vizelilere seyahat kısıtlaması getirmeye kadar varır mı, bekleyip göreceğiz.
Avrupa’yı vizesiz çok dolaştım
“İlk yurtdışı Avrupa gezimde yanıma sadece pasaport almam
yetmişti” dediğimde çoğu kişi aval aval yüzüme bakıyor.
Oysa Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye vize uygulaması 12 Eylül (1980) askeri darbesinden sonra başlamıştır; o zamana kadar vizeyi yalnızca ‘dost olmadığımız’ (Yunanistan gibi) ülkeler uygulardı.
Yurtdışına ilk çıkışımda, otostopla, Bulgaristan, Yugoslavya, Almanya, İsveç, Danimarka, İngiltere, Fransa ve İtalya’ya gidebilmiştim; hiçbirinden vize almam gerekmeden…