Gözlerimizin önünde cereyan eden nice olay var, bunlardan biri geniş alana yayılan etkileri sebebiyle beni ötekilerden daha fazla rahatsız ediyor.
O da şu: Öngörü eksikliği…
Herhalde dikkat ediliyordur: Dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bir yandan, milli savunma bakanı Hulusi Akar diğer yandan, Ukrayna’da mahsur kalan insanlarımızla ülkemize ait başka değerlerin tahliyesini sağlamak için çırpınıyor.
Dışişleri bakanı Çavuşoğlu savaşın çıktığı andan başlayarak bugüne kadar 11 bin 841 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının Ukrayna’dan ülkeye gelmesinin sağlandığını açıkladı. 204 kişi daha yoldaymış. Geride galiba 6 bin kadar insanımız kalmış…
Milli savunma bakanı Akar da dün Ukraynalı mevkidaşı ile bu konuyu görüştü. Onun talepleri arasında tahliye için Ukrayna’ya gönderilmiş iki adet dev askeri kargo uçağının geri yollanması da var. Böyle sıkıntılı gelişmeler sırasında kullanılmak üzere edinilmiş uçaklar savaş başlayınca insanları tahliye için gönderilmiş; o kadar gündür Kiev havalimanında tutuluyor. Uçakların Rusların yeni bir saldırısında kazaya uğramaları pekala mümkün.
Öngörü eksikliğinin sonucu bunlar…
Onlar ve biz
Rusya’nın Ukrayna’ya saldıracağını ABD ile Avrupa’nın öngördükleri her geçen gün biraz daha belli oluyor. Saldırıya uğrayan Ukrayna’nın yönetim kademeleri de hazırlıklıymış; bu da direnişin seyrinden anlaşılabiliyor.