ARTIK nereden çıktıysa, bir süredir, belli bir çevreye ait gazeteler ile televizyon kanallarının devlet tarafından kapatılacağı konuşuluyor. Türkiye’de ağzı olan konuştuğu için, eh bu da konuşulsun diyelim; ancak kapatılma tehdidi altına düşen yayın organları bu ihtimali ciddiye almış görünüyor...
Dünyanın dört bir tarafından “Özgür medya kapatılamaz” mesajlarını o gazetelerde okuyor, televizyon kanallarında sahibinin sesli görüntüsünden izliyoruz.
Olabilir mi böyle bir şey gerçekten? Devlet yayın araçlarına el koyabilir mi?
Anayasa yürürlükte olduğu sürece el koyamaz.
İsterseniz Anayasa’nın ilgili maddesini (m. 30) birlikte okuyalım: “Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç âleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz.”
Milli güvenliğin söz konusu olduğu hallerde yasaların “suç” kabul ettiği türden yayınları yapanlar, yazı yazanlar hakkında dava açılabilir; mahkeme kararıyla yayınlar toplatılabilir; ancak, yayın organları “müsadere” edilemez (m. 28).
“Basın özgürlüğü” ile ilgili maddeler Meclis’te görüşülürken, neden devlete yayın araçlarına “müsadere” hakkının tanınmadığının gerekçesi şöyle tanımlanmıştı: “Pek istisnai hallerde kendisini gösterecek mahzurlar, bu yolun (müsadere) açık olması halinde, basın âleminin duyacağı huzursuzluğun yaratacağı mahzurlar yanında daha zayıf kalacaktır.”