Hayli zaman önce, yurtdışındaki bir uluslararası sempozyuma, ‘Surre Alayları’ konulu bir tebliğle katılmıştım.
Hac zamanından çok önce (18. yüzyılda hacca gidiş-geliş 238 gün sürüyordu) İstanbul ve Kahire’den Mekke ve Medine’ye doğru yola çıkan, Osmanlı Padişahlarının Kâbe ile Mescid-i Nebevi’ye gönderdikleri paha biçilmez hediyeler yanında Hicaz bölgesinde yaşayan Peygamber soyundan seyyid ve şerifler ile fukaraya maddi yardımlarını taşıyan bir grup insandan oluşurdu Surre Alayı.Gönderilen hediyeleri taşıyan kervan bir kaç kez (en kötüleri 1701 ve 1757 yıllarında yaşanmıştı) eşkıyalar tarafından yolu kesilerek soyulduğu ve çıkan çatışmalarda hacılar hayatlarını kaybedebildiği (1701’de 30 bin, 1757’de 20 bin hacı çatışmalarda öldü) için, önce denizyolu (1864), sonra da sırf hacılar güvenli bir biçimde seyahat edebilsin diye inşa edilen Hicaz Demiryolu (1908) ile gönderildi hediyeler…