Yıllar öncesini hatırlıyorum.
Anayasa Mahkemesi başkanlığı döneminde özgürlükler ve hukuk devleti vurgulu konuşmalar yapmış Ahmet Necdet Sezer’in, görev süresini uzattırarak bir süre daha yerinde kalmak isteyen Süleyman Demirel yerine cumhurbaşkanı seçilmesinin ilk günlerindeydi.
Sevinenler çoktu, ben de onlardan biriydim.
Bir dostum, “Hiç sevinme, onu hareketsizleştirmek için bir ‘İslâmî terör’ provokasyonu yeter” sözüyle neşemi bozuvermişti.
O söz hala kulaklarımdadır.
Sezer için o beklenti çok geçmeden ortamın “Uğur Mumcu’nun katilleri yakalandı” haberiyle heyecanlandırılmasıyla gerçekleşmişti.