Bir süredir iktidar partileri sözcülerinin dillerinden düşmeyen ‘beka’ sözcüğü ile ilgili yazılmadık pek bir şey kalmadı. Tartışanlardan kimi, görevi gereği, ülkemizin başbaşa kaldığı bir dizi iç ve dış sorunu birbiri ardına sıralayıp neden ‘Cumhur İttifakı’ tarafından belirlenmiş adaylara oy vermemiz gerektiğini büyük bir itinayla gündeme taşıdı. Kimi de, bencileyin, ‘beka sorunu’ gibi ancak gerçek anlamda tehdit altına düşüldüğünde kullanılabilecek ciddiyette bir kavramı seçime gidilen bir ortamda uluorta kullanmanın yanlışlığına vurgu yaptı.
Sonuçta, yanında veya karşısında yer tutarak ele alanlar, konuyu ciddi ciddi tartıştılar.
Tartıştık.
Beka sorunu HDP ile ilgiliymiş
Galiba yanlış yapmışız. Daha doğrusu, konuyu yanlış anlamış, o yüzden de yanlış yönlere çekmişiz.
Meğer ‘beka sorunu’ denilen şey HDP’nin varlığı imiş… “Beka sorunu var” diyenler, “İster CHP’ye, ister İYİ Parti’ye, isterseniz Saadet Partisi’ne oy verin, bizim adaylarımızdan başkasına vereceğiniz oylar HDP’nin kâr hanesine yazılır, HDP’nin kârlı çıkması ise teröre destek anlamı taşır” demek isterlemiş…