İsrail Netanyahu’nun bu döneminde giderek milletler camiası içerisinde yüzüne bakılmayacak, ilişki kurulmayacak bir ülke haline dönüşüyor; hatta Netanyahu’nun en yakın destekçisi ABD başkanı Joe Biden bile, dün, bir baktık, onun artık değişmesi zamanı geldiğini söyledi.
Tamam, Netanyahu’yu biraz olsun tanıdı da, İsrail’e verdiği katıksız destek yüzünden ülkesi ABD’nin ne hal aldığını da görmeye başladı mı acaba Biden?
Soğuk Savaş’ın en soğuk günlerinde, ülkesinin kapılarını sıkı sıkıya komünizme kapalı tutmayı amaçlıyordu ABD. Ülkenin ‘kızıl tehdit’ altında olduğu iddiası bunu tekrarlayanlara puan kazandırıyordu. Bir senatör bu alanda şampiyonluğu eline almıştı.
Bir gün, Kongre’de, kızılların her yere sızdığı iddiasını dile getirirken, cebinden çıkardığı bir kağıdı göstererek, elinde dışişleri bakanlığındaki komünist sempatizanlarının listesi bulunduğunu duyurdu. [Elinde tuttuğunun, söylediği gibi isim listesi değil, biraz önce temizlensin diye bıraktığı elbiseleri için kuru temizleyicinin kendisine verdiği kağıt olduğu neden sonra öğrenilecekti.]
O senatörün adı Joseph McCarthy’di. Yaklaşık 20 yıl süren bir döneme kışkırtıcı çıkışlarıyla damga vuran bu senatörün adı Amerikan tarihine yüz kızartıcı bir politikacı olarak geçti.
McCarthycilik o eğilimin adı…