Oscar ödüllü Meksikalı yönetmen Alfonso Cuarón‘u önceki akşam gece yarısı yapılan bir televizyon sohbet programında izledim. ‘Altı küre’ ödülüne layık görülen son filmi ‘Roma’ üzerine konuşuyorlardı. Film kendisinin gençliğinde yaşadıklarını bir kadının ona esinlendirdikleri üzerinden anlatıyor. Başrolü oynayacak kadın bu alanda deneyimi olmayan sıradan biriymiş ve kendisini de tanımıyormuş; teklif geldiğinde yönetmenle ilgili merakını Google‘a başvurarak gidermiş başrol oyuncusu…
Netflix‘te var ‘Roma’, arzu eden aboneler izleyebilir.
Esas dikkatimi çeken ise o sohbetteki şu açıklaması oldu Alfonso Cuarón‘un: Hiçbir oyuncu filmin bütünü hakkında bilgi sahibi değilmiş… O gün hangi sahneler kiminle çekilecekse, yönetmen senaryonun o bölümünü oyunculara veriyormuş…
Dediği şu: “Kadro çıldırıyordu. Senaryo ellerinde yoktu. Senaryoyu her gün kronolojiye uygun olarak çektik, bu sebeple senaryo hakkında her gün yeni bir şey öğreniyorlardı, senaryonun ne olduğuna dair öylece fikir ediniyorlardı. Bütün çekimler bittiğinde filmin konusu hakkında bütüncül bir fikre sahip oldu oyucular…”
Programın burasında kendi kendime “Aa, Trump’ın yaptığı da galiba bu” demişim…
Trump’ın Amerikası