Çok uzak olmayan bir geçmişte, ülkemizin de içinde bulunduğu bölgede yapılan herhangi bir yanlışlığa işaret edildiğinde, birileri, “Ama aynısı Batı ülkelerinde de var” diye itiraz ederdi. İki benzemezi aynıymış gibi göstermeye çalışarak…
Fazla gecikmeden bir gerçek kendini belli ediverdi: Yanlışlar dünyada da yaygınlaşıyor… Irak’ta, Mısır’da, İran’da yapılan yanlış uygulamalarla, kendisini ‘demokratik’ olarak ilan eden ve öyle de kabul edilen ülkelerde de karşılaşılıyor.
Küreselleşen dünyanın dengeleri olumsuzlukta yerleşik hal almaya başladı.
Böyle olmasaydı, Marzieh Hashemi olayı yaşanır mıydı?
Gazeteci, kadın, müslüman ve Amerikalı…
Marzieh Hashemi İran devletinin İngilizce yayın yapan Press-TV televizyon kanalında haber programlarıyla öne çıkan bir gazeteci. İsmi yanıltmasın, kendisi ABD’de New Orleans’ta doğmuş, Amerikan vatandaşı. Afrika kökenli. İran İslam devrimi (1979) sonrasında İslam dünyasına ve İslam’a duyulan ilgiden nasibini almış, o heyecanla müslüman olmuş ve Melanie (soyadı: Franklin) olan ismini Marzieh‘ye çevirmiş…