Ağzı olan konuşuyor; oysa aklı olanın az konuşup çok susması gereken dönemlerden geçiyoruz.
Daha az mazeret, daha çok özgüven gerekiyor.
Ülkemizin sahil bölgelerinde görülen yangınlarla ilgili spekülasyonlar bir türlü bitmiyor. Daha ilk günden konuya ‘kasıt’ açısından yaklaşanlar ve bu yoldaki kuşkularını gazetelerinin manşetlerinden, televizyon ekranlarından paylaşanlar çıktı.
Sosyal medya ilgi alanımda bulunmadığı için oranın ne tür bir yangın yerine döndüğünden haberdar değilim; ancak tahayyül edebilecek genişlikte bir muhayyilem var.
Eh, yazılan ve söylenenlere inanmaya hazır ve işittiklerini etrafa yaymayı görev bilen sayıları hiç de az olmayan bir kitle de bulunuyor.
‘Kasıt’ aranmaya başlandığında suçlanması kolay olağan şüphelilerimiz de az değil.