Yarın yeni yılın ilk günü. Yetmiş yılı bulan hayatımda ‘en kara’ denilmeyi herhalde fazlasıyla hak eden 2020 yılını geride bırakmış olacağız. 2021 yılı, umalım ki, geride bırakacağımızdan daha farklı olsun.
“İşte geldik gidiyoruz” diyebileceğim bir yaş grubundayım. Ya da 2020’nin yaygınlaştırdığı ifadeyle ‘riskli grup’ içerisinde yer alıyorum. Benim yaşımdaki insanlar eskiyen yılın büyük bölümünü resmen ‘kısıtlı’ olarak geçirdi.
‘Resmen’, yani devlet tarafından konuldu kısıtlamalar…
Çoğumuz için hafta sonları tam gün, diğer günler mesai dışında kullanılan evlerimiz, henüz bitmemiş olan yılda, 24 saatin neredeyse bütününün yaşandığı gerçek anlamda birer ‘yuva’ haline dönüştü diye sevinmeli miyiz?
Galiba bu sorunun herkes için farklı cevabı var.
Şahsen şikayetçi değilim. Kendimi meşgul edecek ve daha da önemlisi saatlerimi daha verimli değerlendirmeme yarayacak bir fırsat olarak görüyorum eve kapanmayı…