Birleşmiş Milletler’in (BM) her yıl şu sıralarda dünya liderlerinin katılımıyla yapılan genel toplantısı, bizde, birbiri ardına konuşan iki liderin görüşleri arasındaki çarpıcı farklar açısından ele alınıp değerlendiriliyor.
ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın…
Trump’ın konuşması kendisine ‘dünya lideri’ gözüyle bakılmasına alışılmış olan ABD’nin bu konumunu terk etmeye hazırlandığı anlamını taşıyor. Adaylığı döneminde kullanmaya başladığı ‘‘Önce Amerika’’ söylemini dünyaya da yayma niyetinde olduğunu o kürsüye taşıdı Trump; küreselleşme yerine her ülkenin kendi başının çaresine bakmasının daha doğru olacağını kayıtlara geçirdi. Tabii, ABD’nin çıkarına ters gelişmeleri boş geçmeyeceği, bütün gücüyle müdahalede bulunacağı tehdidini savurmayı da unutmadan…
Çelişkilerle dolu bir konuşmaydı Trump’ın yaptığı…
[‘Önce Amerika’ diyen bir ülkenin askerleri Ortadoğu’da ne arıyor? Çelişki değil mi bu?]
Buna karşılık, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ufkunun ülkemizin resmi sınırlarını aşan bir genişlikte olduğunu belli eden, yerelden küresele uzanan hedeflerini birbiri ardına sıralayan, gerekirse askeri güç kullanmaktan da çekinilmeyeceğini açıkça söyleyen bir konuşmayla çıktı BM kürsüsüne. Dünya sisteminin güncellenmesi ve bu yolla daha adil hale getirilmesi tezini bir kez daha tekrarladı.