Mesela, ülkenin en tepe yönetici noktasında yedi yıl süreyle bulunmuş ve kendisinin 2007 yılında “Kardeşim” sıcaklığıyla adaylığını açıkladığı 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den söz etmesi gerektiğinde, adını vermeden “Halef-selef olduğumuz cumhurbaşkanı” diye anacak…
17 yılın büyük bölümünde danışmanı olmuş, partisinin başına gelmesini ve başbakanlık görevini üstlenmesini birkaç yıl önce (2014’te) bizzat sağladığı Prof. Ahmet Davutoğlu’nu da “Malum zat” diye adlandıracak…
Altında başbakan ve daha sonra da cumhurbaşkanı olarak imzası veya rızası bulunan işlemler için, kendi sorumluğunu aklına bile getirmeden, şimdinin yeni parti oluşumu için kollarını sıvamış eski yol arkadaşlarını suçlayacak…