Şu sıralar etrafımızdaki dünyada ülkemizi yakından ilgilendiren pek çok gelişme yaşanıyor; bunların bir bölümünden her şey olup bittikten sonra haberimiz olabiliyor.
İsrail’in ‘vatandaş’ olarak kabul ettiği Arap asıllı halkının pek çok hakkını gasp etmeyle sonuçlanacak ‘ulus devlet yasası’ oldu-bittisi sözgelimi. Hemen ardından da Gazze’ye saldırı başlatması…
Helsinki’de bir araya gelen ABD ve Rusya devlet başkanları arasında Suriye’nin geleceği konusunda varılan mutabakatın kapsamı mesela…
ABD’de F-35 jetlerinin parası da ödendiği halde Türkiye’ye verilmemesi için açılan kampanyaya ek olarak Cumhuriyetçi Parti ile Demokrat Parti’ye mensup politikacıların Türkiye’nin uluslararası piyasalardan borçlanmasını yasaklamayı amaçlayan bir yasa tasarısını Senato’ya sunmaları da kayda değer.
Fitch, Moody’s ve Standard and Poor’s gibi derecelendirme kuruluşlarının ülkenin ve Türk bankalarının notunu düşürmeleri ile bazı büyük özel sektör şirketlerine düşük not vermelerini de bu tabloya eklemeliyim.
Yukarıda dikkatinize sunduğum tablo Türkiye’yi yakından ilgilendiren yeni gelişmelerin bütünü değil. Kapsayıcı olma derdim bulunsaydı en az bunlar kadar can yakıcı birkaç başka gelişmeyi daha anabilirdim.