Her ay içlerinden birinin ev sahipliğinde bir araya gelen ‘6’lı masa’ partileri arasında görüş ayrılığı denilebilecek bir farklılaşma var mı?
Dışarıya yansıyan -biraz da yansıtılan- izlenimlere bakılırsa bu soruya “Evet, var” cevabı vermek gerekiyor.
Özellikle de CHP ile İYİ Parti arasında temel bir konuda görüş ayrılığı olduğu anlaşılabiliyor.
CHP’den İstanbul’a büyükşehir belediye başkanı seçilmiş Ekrem İmamoğlu’na verilen ve üst mahkemeler tarafından onaylanırsa kendisini ‘siyasi yasaklı’ hale getirip cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde adaylık yarışından düşme noktasına getirecek ceza sonrasında yaşananlar bu kanaati pekiştirdi.
İYİ Parti lideri Meral Akşener kararın açıklandığı gün İmamoğlu’na partisinin lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu geçecek kadar fazla sahip çıktı.
Akşener ile İmamoğlu’nun birbiri ardına verdikleri samimi fotoğraflar unutulacak gibi değil.
Zaten İyi Parti sözcülerinin, CHP içinden yükselen “Bizim adayımız Kılıçdaroğlu” kesin açıklamalarına karşı, kendilerinin “Aday seçilebilecek biri olmalı” diye belirledikleri bir şartı birkaç kez hatırlattıkları ve bununla “Bu şarta uygun başka birini aday olarak düşünün” mesajını vermeye çalıştıkları biliniyor.
Kesin kararın çıkacağı 6’lı masa toplantısında, CHP, liderinin cumhurbaşkanı adaylığında ısrar ederse, İYİ Parti ile diğer dört partinin liderlerinin nasıl bir tepki verebileceğini bugünden kestirmek kolay değil.