CHP’den kopup Demokrat Parti’yi, Refah Partisi’nden kopup AK Parti’yi kuranların başarısı bilinen istisnalar; ancak diğerlerinin pek çoğu ya yok oldu, ya da tabela partisi olarak varlığını sürdürebiliyor.
Konuyla ilgili bir başka gerçek daha var: Kendileri başarılı olamasa bile, bir partiden doğan yeni partilerin büyük çoğunluğu, koptukları partiyi de başarısız kılabiliyor. 1960 öncesinde Hürriyet Partisi, 1960 sonrasında Demokratik Parti içinden doğdukları partilerin gücünü zayıflattılar. Adalet Partisi tek başına iktidar olma gücünü yitirdi sözgelimi.
Süleyman Demirel “Çatıdan birkaç kiremit düşerse binaya bir şey olmaz” demişti partinin muhafazakar ağır topları teker teker ayrılıp Demokratik Parti’yi oluştururken; sonuçta bina büyük hasar gördü.
Turgut Özal vefatından hemen önce, vaktiyle elleriyle kurduğu Anavatan Partisi’ne karşı yeni bir parti kurma hazırlığındaydı; ANAP’ın tabela partisi haline dönüşmesi süreci Mesut Yılmaz’ın partiyi ele geçirmesi sonrasında sevmediklerini ve kendisine rakip gördüklerini gözden çıkarmasıyla başlamıştı.
Hasar raporu