Geçenlerde, dün geceki Fenerbahçe-Galatasaray derbisi kadar önemli bir başka maçı izlerken sahada kaydedilen harika bir gol, beni sonradan çok düşündürdü.
Kazanma iddiasıyla sahaya çıkan takım, oyununu, karşı tarafın golcüsünü sakatlayıp en büyük tehdidi böylece saf dışı etmek üzerine kurmuş olmalıydı. Fırsat yakalanacak gibiydi de. Golcü, karşı savunma cephesini darmadağın etmiş, kaleye yaklaşmıştı. Kaleci bunu fırsat saydı ve golcünün üzerine sakatlama amacıyla geliyordu.
Oyunu bozan golcünün zekasıydı. Durdu ve ayağındaki topu kalecinin üzerinden aşırtıverdi.
Hem golünü attı, hem de karşı tarafın oyun planını bozdu.
Devletler arasında da oyun kuruluyor, oyun bozuluyor…
[Farkına varılmasa bile, iç politika da öyledir…]