Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ABD ile Türkiye arasında var olan sorunlardan biriyle ilgili bir teklifi dile getirmiş; aynı gün Washington’da ülkenin dışişleri bakanlığı sözcüsünün düzenlediği basın toplantısına taşınmış teklif…
Dışişleri sözcüsünün konuya ilişkin cevabı şu: “Hayal bile edemiyorum.”
Konuya ilişkin haberi okuduğumda önce şaşırdığımı, sonra da
derinden sarsıldığımı bilmenizi isterim.
Türkiye’den cumhurbaşkanı düzeyinde ele alınmış bir konuyla ilgili olarak ABD’den bir bakanlığın sözcüsünün cevap vermeye yeltenmesidir beni şaşırtan; sarsan da cevap yerine sarf ettiği o cümle…
Ne oluyoruz?
Yazıya oturmadan az önce de, ülkemizin Avrupa’da en yakın ilişkide bulunmak zorunda olduğu bir ülkenin Ankara büyükelçiliğinin Twitter üzerinden yaptığı kısa açıklama gözüme çarptı.
Ülkenin Türkiye’deki temsilcilikleri Ekim ayı içerisinde iki gün tatil yapacakmış; Twitter mesajı bunu duyuruyor.
Ancak Türkçe mesajın altında bir de not var: “Komplo teorisi üretenlere duyurulur.”
Emin olun, bunu görünce de ne diyeceğimi bilemedim.
Diplomat alay etmez
Resmen birileriyle dalga geçiliyor; o
birilerinin ‘kim’ olduğunu bilmesem de, Alman diplomatın
kaleminden çıkmış o mesaj beni rahatsız etti işte.
Herhalde rahatsızlığımın sebebini anlamışsınızdır: Ülkemiz hak etmediği bir biçimde hafife alınıyor, küçümseniyor…
Dışişleri bakanlığı sözcüsü de.. büyükelçiliğin mesajını kaleme alan da.. sonuçta birer ‘diplomat’… Diplomasi alanı ise, en keskin kavga ortamında bile nezaketin elden bırakılmadığı bir alandır. Her dilde diplomasinin kullanamayacağı sözcükler vardır ve diplomatlar bu yüzden kendilerine özel ağdalı bir dil icat etmişlerdir.
Gerçek buyken, diplomasi mihenk taşına vurulduğunda, Türkiye’ye dönük ifadeler derhal sırıtıyor.
Biz, Türkiye olarak, dışişleri sözcüsünün ülkesi ABD ile de “Komplocular” diye aklınca dalga geçen diplomatın ülkesi Almanya ile de savaş halinde değiliz.
Ülkelerin politikacıları birbirleri hakkında ileri geri konuşabilirler, kırıcı sözler politika alanında teati edilebilir; ancak diplomatlar her zaman farklı davranışlar sergilemek zorundadırlar.
Yoksa adı konulmamış bir savaş var da bizim haberimiz mi yok?
Diplomatları bile cepheye sürme gereği duyulan bir savaş?
Savaş halinde olan ülkeler dahi, gerektiğinde arayı bulmak için diplomasiye başvurulacağını bildikleri için, o alanda nezaketi elden bırakmazlar.