İlk elde fazla can kaybı olmadığı bilgisi ile herkese/hepimize “Çok şükür” rahatlaması geldi.
Benim zihnim ise derhal o meşum 17 Ağustos 1999 depremi tanıklığıma gitti.
Yalova’daki heykelin uzaktan görünmesiyle birlikte kullandığım aracın sağa doğru çektiğini fark ettim. İlk düşüncem “Tekerlek patladı herhalde” oldu. Hemen toparladı kendisini saniyeler sonra araç, ilerlemeye devam ettim. Heykelin yanına geldiğimde ilk gözüme çarpan, yerde sürünen kalın mı kalın bir elektrik kablosu oldu. Bir de ortalık zifiri karanlığa bürünmüştü.
Kolumdaki saate baktım. Saat 03.05’ti.
Marmara depremiydi bu