Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Macaristan dönüşü, gezisini izleyen basın mensuplarına, Cemal Kaşıkçı olayı ile ilgili şık sözleri de sarf etti:
‘‘Bir başkonsoloslukta, bir büyükelçilikte kamera sistemlerinin olmaması mümkün mü? Olayın cereyan ettiği Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda kamera sistemlerinin olmaması mümkün müdür? Yani buradan bir kuş uçsa, buradan bir sivrisinek çıksa bu sistemler bunu yakalar ki, onlarda bu sistemlerin en ileri dereceleri vardır.’’
Cümledeki ‘kuş’ anlaşılabilir bir şey, hatta ‘sinek’ de dese şaşırmazdım, peki ya ‘sivrisinek’?
ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki ‘Soğuk Savaş’ ABD’nin üstünlüğüyle sona ermişti, hatırlayacaksınız. O dönemde ABD başkanı Ronald Reagan‘dı. Siyasete meraklı Hollywood aktörü Reagan önce Kaliforniya valiliğine soyunmuş, ardından Beyaz Saray yarışına katılarak başkan seçilmeyi başarmıştı.
İlk yaptığı işlerden biri, hem de başkanlığı teslim almadan önce, Fransızlar’ın efsanevi istihbarat şefi Kont Alexadre de Marenches‘le görüşmek olmuştu Reagan’ın…
‘Dördüncü Dünya Savaşı – Terörizm Çağında Diplomasi ve Casusluk’ (‘The Fourth World War – Diplomacy and Espionage in the Age of terrorism’) adlı kitabında Kont de Marenches Reagan‘ın kendisini “Hah, Rusların Afganistan’ı işgal edeceğini günü ve saatine kadar öngörebilmiş adamla sonunda tanışmış oluyorum” diye karşıladığını yazıyor.