Biraz övünmeme müsaade edin.
Artık bir ‘gazete yazarı’ değilim; okunmak için bayağı bir zahmet gösterilmesi gereken kendi adımı taşıyan bu internet sitesinde her gün görüş açıklıyorum.
- Reklam -
Memnun değil miyim? Hem de ziyadesiyle memnunum bu durumdan; hatta soranlara “Meslek hayatımın en özel ve güzel günlerini yaşıyorum” mukabelesinde bulunuyorum.
Yazıyorum, yazdıklarım başkaları tarafından da okunmaya değer bulunduğu için görüşlerim yayıldıkça yayılıyor.
Yeni tartışma konusu benden
Şimdilerde ‘amiral gemisi’ yakıştırması kullanılmayan Hürriyet’te Ertuğrul Özkök’ün “Türkiye’nin en Erdoğancı yazarları kim ve ben”başlığı altında bugün yazdıklarını okuyunca bayağı keyiflendim.
Hayır, yazıda adımı anmamış, ama başlığa çektiği konu benim bir yazımdaki değinmemle ilgili.
Türkiye gazetesinden Fatih Selek’e teşekkür borçluyum.
O dünkü yazısında konuya şöyle girmişti:
“Fehmi Koru geçen hafta internet sitesinde ‘Tayyip Erdoğan olmasa yazılacak ve konuşulacak konumuz olmayacak. ‘Erdoğan ismi geçen yazılar bugün gazeteye konulmayacak’ diye bir talimat çıkarılsın, gazetelerin yarından fazlası o gün boş çıkmak zorunda kalabilir’ diye yazdı.
Sonra devam etti: ‘Avrupa ülkeleri gündeminde bile birinci madde Tayyip Erdoğan ekseninde Türkiye. Tek kişi etrafında dönen gündemin ülkemiz için iyi olmadığına eminim.’
Sahi… Köşe yazarları hep mi Erdoğan’ı yazıyor?
Gazeteler hep Erdoğan’ın açıklamalarını mı manşetine taşıyor?”
Fatih Selek üşenmemiş 10 gün öncesinden başlayarak 40 gün geriye doğru gazeteleri taramış ve her gazeteden birkaç yazarın işledikleri konulara bakarak şu sonucu çıkarmış:
“En çok Erdoğan’dan bahseden yazarlar Hürriyetçiler. Murat Yetkin ve Abdülkadir Selvi açık ara önde… Fehmi Koru’nun dediğini yaparsak Yetkin’in 26 günün 23’ünde köşesinin boş çıkması gerekecek.
* Hürriyetçileri takip eden yazar Star’dan Ahmet Kekeç…