BİR yanda Paris’te patlayan bombaların yol açtığı çığlıklar...
Diğer yanda artık kaçmak zorunda kaldıkları ülkelerinden güvenlik içinde yaşama rüyası kurdukları Batı ülkelerine koşarken botları battığı için ölenler...
Ülkemize gelen dünya liderleri böyle bir puslu atmosferde Antalya’da toplandı.
Çoğu aslında dünyanın başına böylesine ölümcül dertleri kendilerinin açtığını fark etmeyen liderler bunlar ve ne gariptir ki, toplanmalarının sebebi de, dünyanın şu sıralarda karşı karşıya bulunduğu sorunlar için çözüm üretebilmek...
Üretebilirler mi? Çok kuşkuluyum.
Paris’te yüzlerce insanın canını alan terör eylemleri IŞİD tarafından üstlenildi. IŞİD ne? Irak ve Suriye’de “devlet” kurduğu ve buradan dünyanın bütün Müslümanlarını tek sancak altında toplayacak bir “hilafet devleti” oluşturacağı iddiasının sahibi bir terör örgütü...
Varlığından haberdar olduğumuz son birkaç yıldır, eline geçirdiği topraklarda, kendileriyle aynı dini inanıştan olmayan, aynı dili konuşmayan insanlara etmedikleri zulüm bırakmayan, bazılarını kafa kopararak öldürmeyi, kadınları köle yapmayı kendilerine reva gören bir güruh...
Kimlerden oluşuyor IŞİD örgütü?
Örgütün önemli militanlarının büyük bir bölümü, zengin Batı ülkelerinde doğmuş, orada okumuş, orada hayatını kurmuş insanlardan oluşuyor. Kameralar karşısına geçip üzerlerine turuncu renkli formalar giydirdikleri gazetecilerin kafalarını kopartanlar da bu tanıma uyan militanlar...