Genellikle gençlerde bugünlerle ilgili bir karamsarlık, gelecekle ilgili de bir umutsuzluk hali var. Konuşmanıza bile gerek kalmadan kişiliklerine sinen bu ruh halini anlıyorsunuz. Karşılarına çıkan sorunlara aşılmaz gözüyle bakıyorlar. Yolunu bulan kapağı sorunsuz iklimlere atmaya çalışıyor; şartları değiştirmek için çabalamak ve gerekirse çatışmayı göze almak yerine…
Ne olursa olsun kazanamayacaklarını düşünüyorlar.
Oysa hepimiz kendi özel tarihimizi bir uzun film gibi yaşasak da hayat hızla akıp gidiyor, daha ne olduğunu anlamadan insanlar yaşlanıveriyor. Buna karşılık her insanın hayat süresi içinde yaşadıkları toplumun tarihinin bir ânı sadece; dünya tarihi açısından ise mikro bir an.
‘Değişmez’ sanılan şeyler, o bize uzun bir film gibi gelen ama aslında bir anlık olan hayatlarımız içerisinde de defalarca değişmiş oluyor.
Umutsuz olmaya gerek yok.
Bir büyük romancıyı kaybettik