“Osmanlı ve onun mirasçısı olan Türkiye’de biz hep otoriter siyaset üretiyoruz. O yüzden bunu kişilikler üzerinden, ideolojiler üzerinden açıklamamız mümkün değil. Muhalifler hürriyet istiyor, iktidara geldiklerinde onlar da otoriter siyaset üretiyorlar. Halbuki 1908’de Meclis açılıp seçimler yapıldığında Osmanlı pek çok Avrupa toplumunun ilerisindeydi. 1950’de Türkiye çok partili rejime geçtiğinde dünya ölçeğinde oldukça iyi bir yere sahipti. Unutmayalım 1989’a kadar demokrasiler azınlıktaydı dünyada. Böyle bir ülkenin şu anda çok daha iyi bir yerde olması lazımdı. Peki niye olmuyor? Şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz lazım.”
Üzerinde düşüneceğimiz tespit bir tarihçiye ait. Prof. Şükrü Hanioğlu dünyanın en iyi üniversiteleri yarışında ilk sıra için Harvard’la çekişen Princeton Üniversitesi’nde Türk tarihi dersleri veriyor. Belgelere kendini hasreden biri doğal olarak, ama geçmişte yaşananlarla bugün arasında paralellik kurmamızı sağlayacak kadar da Türkiye’yi -ve bu arada dünyayı da- yakından izlemeyi ihmal etmiyor. Yakın zamanlara kadar Sabah gazetesinde sürdürdüğü aydınlatıcı yazılarından bunu biliyoruz.