Saadet Partisi’ne haksızlık ediliyor ve haksızlık edenler arasında ben de varım.
Önceki gün Milli Gazete yazarı Adnan Öksüz‘ün sütununda, Saadet Partisi’nin İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı Necdet Gökçınar‘ın bir sitemini okudum.
Sizler de okuyunuz diye alıntılıyorum:
“Televizyonlara bakıyorum, gazetelere bakıyorum, sanki İstanbul’da iki aday varmış gibi bir hava estirilmek isteniyor. İstanbul’da bir aday daha var, o da Saadet Partisi’nin adayı. Seçimlere az bir süre kaldı ama bunu bir şekilde anlatmamız lazım…”
Doğru söze ne denir? Türkiye’de siyaset iki cephe arasına sıkıştı; o cephelerden birinde yer almayan partiler ve adaylarının seçimlerde seslerini duyurmaları olağanüstü zorlaştı.
Oysa Türkiye’de 100’ye yakın siyasi parti var ve bunlardan 13’ü bu seçimde oy pusulasında adaylarıyla yer alıyor. Başka partiler ittifak yüzünden bazı iller ve ilçelerde aday göstermez iken, Saadet Partisi bütün iller ve ilçelerde seçimlere kendi adaylarıyla katılıyor.