“TEKRAR seçim” ihtimali ilk başlarda şaka gibi geliyordu; geçen her gün onu güçlü bir seçenek haline getirdi. İhtimal güçlendikçe, seçimin yeniden yapılacak olması, benim gözümde bayağı sevimsizleşti.
Anayasa’da hükümetin 45 gün içerisinde kurulamaması, seçimin yenilenmesi için yeterli bir sebep sayılıyor. Sebep makul, ama öngörülen süre kısa. Batı ülkelerinde de koalisyon zorunluluğu doğduğunda hükümet kurma çalışmaları çetin pazarlıklara sahne oluyor ve sonuç alınması bazen aylar alabiliyor.
Bizde de koalisyon kurma çalışmalarına, keşke 45 gün değil de, biraz daha uzunca bir süre tanınsaydı...
Koalisyon formülleri var, ancak MHP’nin “HDP ile aynı kare içerisinde yer almam’’keskinliği ve AK Parti ile koalisyon için öne sürdüğü ağır şartlar, işleyebilecek formülü teke indirdi; MHP’nin tavrı yüzünden olacak, AK Parti de, milletvekili eksiğini HDP’lilerle tamamlamayı düşünmez hale geldi.
Geriye tek “AK Parti-CHP koalisyonu” formülü kalıyor.
Seçeneksizlik ister istemez pazarlığı zorlayacaktır.
Zorluk biraz da AK Parti’nin elinde “45 gün” kartının bulunmasından kaynaklanıyor. AK Parti yönetimi, seçimden bu yana geçen süre içerisinde, diğer partilerin seçmen nezdinde gözden düştüğünü, buna karşılık oyunu kendi partilerinden esirgemiş seçmenlerde pişmanlık hissi doğduğunu düşünüyor.