AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun adayları tanıtma toplantısında yaptığı konuşmadan akıllarda pek çok şey kalacak da, galiba en önemlisi, başarı çıtasını yüzde 55 olarak ilan ederken söylediği şu sözler: “Bizim hedefimiz açıktır; 77 milyonun gönlüne girmek...”
Daha birkaç hafta önce, partinin önemli bir ismi, katıldığı TV programında, “Yüzde 50 oy alıyoruz, fakat geriye kalan yüzde 50’de bu bir nefret söylemine dönüşüyor; eskiden muhaliflerimiz bile bize saygı duyardı, şimdi nefretli bakışlar seziyorum” demişti çünkü.
Türkiye’nin bütününü kucaklama niyeti, Ahmet Davutoğlu’nun kendisiyle başlattığı “ikinci yarı”yı “ilk yarı”nın son birkaç yılından farklılaştıracak bir yeni söylemi müjdeliyor sanki.
İktidarlar, özellikle 10 yılı aştıklarında, muhaliflerini keskinleştiriyorlar. İktidardaki siyasi kadronun temsil ettiği fikirleri paylaşmayan, icraatını onaylamayan, gittiği yolu tasvip etmeyenler, bu gidişi durduramayacaklarını anladıklarında, çareyi, söylemlerini sertleştirme ve sokağı hareketlendirmede buluyorlar.