Arkadaşım, radyoda haberlere kulak verirken ilk önce gündeme taşınan konunun ülkemizi ziyaret eden Hollanda başbakanıyla ilgili olduğunu fark edince dönüp bana şu soruyu sordu: ‘‘Bunlar birbiri ardına ülkemize neden geliyor?’’
Haklı bir soru.
Önce Birleşik Arap Emirlikleri’nden veliaht prens geldi.
Ardından bir dizi Batılı ülke politikacısı sökün etti.
İsrail cumhurbaşkanı..
Almanya başbakanı…
Yunanistan başbakanı…
Hollanda başbakanı…
Unuttuklarım bile olabilir.
Yakında uluslararası bir zirve için Avrupa’ya gelecek olan ABD başkanı Joe Biden de, rutinini bozup ‘‘Bir de Ankara’ya uğrayayım’’ derse hiç şaşırmayacağım…
Tek taraflı bir ilgi de değil bu. Değişik bakanlar da eş-zamanlı olarak daha önce hüsn-ü kabul göstermeyen ülkelere gitmeye başladılar.
İyi de neden?
Daha doğru soru şu: Ne oluyor?
Galiba iktidarın büyük ortağı AK Parti yeniden kulvar değiştiriyor…
Kulvar değişikliği belirtileri iktidarın küçük ortağı sözcülerinin söylemlerinin sertleşmesine sebep oluyor.
AK Parti ve hükümet sözcüleri ise söylemlerini yumuşatmaya başladı.
Ortaklardan biri söylemini yumuşatırken diğeri neden sertleşiyor olabilir?
Esas üzerinde durulması gereken soru bu.
Galiba iki parti ortaklığı bitirmeye hazırlanıyor…
Şaşırdığınızı görür gibiyim.
Daha önce de böyle bir ihtimalden kuşku duyuyordum, kuşkum Mecis’te bu hafta komisyonlarda görüşülecek olan yeni seçim yasasının içeriği açıklandığında arttı.
Özellikle de 1980 sonrasında her seçimde uygulanan yüzde 10 barajının yüzde 7’ye indirileceği ilan edilince…
Yüzde 7 MHP için riskin en az olduğu seçim oranı…
Kamuoyu yoklamaları bir süredir MHP’nin muhtemel oyunu yüzde 10’un altında gösteriyor. Yüzde 10’nun altında ama yüzde 7’yi aşabilecek gibi…
Seçim yasasını hazılayanlar ittifak içerisinde yer alan partilerden ittifakın sağladığı kolaylığı kaldırdılar. Her parti her seçim bölgesinde aldığı oya göre milletvekili çıkarabilecek; artık oydan yararlanılamayacak.