Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son günlerde kamuoyunu meşgul eden dini hafife alacak türden tartışmalara tepki olarak sarf ettiği sözler bana yıllar önceki bir olayı hatırlattı.
AK Parti’yi iktidara taşıyan ilk seçimin (3 Kasım 2002) öncesinde yaşandı olay.
Seçim kampanyası sırasında Aydın ve İzmir’i kapsayan geziye davet edilmiştim. Uçak ve helikopterde küçük bir gruptuk: Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ile Cüneyt Zapsu ile gazeteci olarak yalnızca ben…
Küçük uçağımız Aydın’a doğru yol alırken bayağı yüksek dağların tam tepe noktasında bir cami gözüme çarptı. Caminin etrafında herhangi bir ev görünmüyordu; belki dağın yamacında yaşayan birileri vardı, ancak benim baktığım noktadan camiye cemaat olabilecek insanların yaşayabileceği meskun bir mahal yoktu.
Tek başına kocaman bir cami.
Belli ki, birileri, namaz kılacak cemaat bulunmasa bile o tepeye bir cami kondurmayı mesele edinmiş…